Yazmayalı bayağı oldu galiba. 5 gündür yazı yazmamışım. Hastalık, üşengeçlik falan derken bu gün yeni bir yazı ile karşınızdayım. İki gündür 12 saatin üzerinde uyudum. Normalin biraz üzerinde galiba. Her neyse +Simurg'un Kalemi'nin başlatmış olduğu bu mime sağ olsun +Serhat Ocak tarafından mimlendim. Çok fazla geçmeden mimi yanıtlamaya karar verdim. Genel olarak kendimi ifade etmeyi pek beceremem ama yapacağız işte bir şeyler. Daha benim hakkımda sayfam yok burada kendimi tanıtacağım :) Yazı biraz uzun olacak, sanırım sıkılacaksınız.
Kim Bu Semih?
21 Mayıs 1999 yılında (Biliyorum %99'unuzdan küçüğüm.) İstanbul'da yaşamamıza rağmen Kastamonu'da doğdum. Doğal olarak memleketim de Kastamonu. 5 kardeşiz ve kardeşler arasında en büyükleriyim. Diğer 4 kardeşimin hepsi kız. (Nasıl bir şanssızlıksa, keşke hiç kardeşim olmasaydı) Burçlarla alakası olan bilir (benim yok) boğa burcuyum ve bazı özelliklerini (anneme göre) gösteriyormuşum.
İlk yaşadığımız yer İstanbul'un tarihi Balat ilçesiydi. Bebeklik ve çocukluk dönemlerimi bu sokaklarda geçirdim. Hatta bileniniz vardır, Cennet Mahallesi dizisinin çekildiği yerde oturuyordum. (Hep dile getiririm, bir keresinde sokağımızda domates savaşı yapmışlardı ve gittikten sonra temizleme tenezzülünde bulunmamışlardı.) Annemin söylediğine göre çok uslu bir bebekmişim. Çocukluğum ise sokakta taso, kart, futbol ve misket oynamakla geçerdi. Sanırım mahallede en iyi taso oynayan bendim. O zamanki oyun kartları şimdiki gibi Ben 10, Bakugan gibi değildi. Efsane futbolcular olan Oliver Khan, Crespo, Inzaghi, Figo, Mutu, Ronaldinho gibi efsaneleri barındırırdı.
İlkokul dönemi benim için çok başarılı geçti. İstanbul Fatih'te bulunan Fethiye İlköğretim Okulu'nda okula başladım. Enaniyet olsun diye söylemiyorum sınıfın en başarılı öğrencisi bendim. Hatta annem sayesinde okula başlamadan okumayı ve az çok yazmayı öğrenmiştim. Küçükken Fatih'in Çarşamba semtinde gördüğüm bütün dükkan tabelalarını aileme sorar ve ezberlerdim. (Ne günlerdi be.)
Jet hızıyla geçen yıllardan sonra oturduğumuz yerden taşındık. Bebekliğimi, çocukluğumu, her şeyimi geçirdiğim bu sokaklardan 6. sınıfın sonunda İstanbul'un Başakşehir ilçesine taşındık. Her şey taşındıktan sonra değişti ve daha önce gösterdiğim başarıyı 7. ve 8. sınıfta gösteremedim. SBS'den aldığım 329 gibi dandik bir puanla bir imam hatip lisesine yerleştim. Gerçi hiç çalışmamıştım. Sınav esnasında ise işin ciddiyetinde değildim ve sallamasyon bir şekilde en kısa sürede bitirdim. Şu an ise lise 3. sınıfa gidiyorum ve YGS'ye ağır ağır hazırlanacağım.
Fazla fotoğraf çekinmediğimden dolayı geçen seneden kalma bir fotoğrafımı atayım isterseniz.
![]() |
Şubat 2015'ten bir fotoğraf |
İsterseniz de çok fazla kullanmadığım Instagram hesabıma göz atarak birkaç tane daha fotoğrafımı bulabilirsiniz.
Spor
Genel olarak spor denildiğinde akla ilk gelen futbol olur. Futbolu severim ve tuttuğum takım Galatasaray. Çok iyi oynayamasam da oynamayı severim. Küçüklükten beri arkadaşlar az çok kalecilik yapabildiğimden hep kaleye alırlar. Taşınmadan öncesi 2 sene Karate eğitimi görmüştüm ve kahverengi 2. kuğuya kadar ilerlemiştim. Taşınmasaydık siyah olurdum herhalde. Bazen de fırsat buldukça bisiklet sürerim. İlk bisikletim okula gitmeden önce hediye gelmişti sanırım. 21 vitesti ve sürmeyi ondan öğrenmeye başlamıştım. Tabi öğrenemedim o ayrı bir şey, boyumun 3 katıydı :)
Teknoloji ve Oyun
Sanırım teknolojiye olan zaafım küçüklükten. Daha bebeklik halimdeki bir fotoğrafta o Nokia'nın efsane antenli siyah telefonunu tutuyordum. Fotoğrafı bulduğum zaman atarım ama bulabileceğimi hiç sanmıyorum. Snake ve Space İmpact oyunu favori oyunlarımdı. Daha sonra babamın yüzlerce lira verip anneme aldığı Motorola v3i modelinde futbol oyunu oynardım, sanırsam Real Football 2006 olması lazım.
![]() |
Space İmpact'ı kaç kere bitirdim hatırlamıyorum. |
Bilgisayar ile evimizde olmamasına rağmen çok erken tanıştım, daha okula gitmiyordum bile. Gerek internet kafelerde gerekse babamın çalıştığı yerde bolca vakit geçirmiştim. Vakit geçirdim derken hunharca oyun oynadım yahu. Daha sonra mıdır? yoksa daha önce midir? bilmiyorum, amcam atari almıştı. Onla da bayağı bir vakit geçirdim, fazlasını hatırlamıyorum.
Benden yaşça büyük kuzenimin evinde Playstation 1 vardı. Efsane oyunlardan olan FIFA 05'i onlar evde yokken oynamaya çalışır, tek kişi nasıl oynayacağımı bilmediğimden dolayı kendi kendime oynardım. Şimdilerde ise oyun benim için vazgeçilmez olan şeylerden. GTA serisi, CS 1.6, FIFA ve PES serisi, Mafia, Godfather, Call of Duty, Medal of Honor gibi oyunları oynamaktayım.
Film ve Müzik
Film izlemeye ilk ne zaman başladım hatırlamıyorum ama izlemeyi severim. Fakat yabancı film ve diziler önceliğimdir. Aynı şeyi müzik için söyleyemeyeceğim. Küçüklükten beri müzikten nefret etmişimdir. İlkokulda rehber öğretmenimin yaptığı analizlerle de müziğe ilgim olmadığı anlaşılmıştır. Şimdilerde ise yavaş yavaş dinlemeye başladım işte. Film ve dizilerdeki gibi yabancı müzikler önceliğimdir.
Fobiler ve Hobiler
Sanırım benim fobim yok ama çok yüksekte iken aşağıya bakınca bi ellerimle ayaklarım elektrik çarpmışa döner. Hobilerim arasında ise oyun oynamak, oyun oynamak ve yine oyun oynamak var. Ayrıca yeni edindiğim alışkanlık, film ve yabancı dizi izlemek hobilerim arasına girmeye adaydır.
Son Sözler
Öncelikle beni mimleyen +Serhat Ocak'a teşekkürler. Blogumda bulunan en uzun yazı bu oldu sanırım. Ayrıca parantez içerisinde neden bu kadar fazla yazı yazmışım bilemiyorum. Beni daha iyi tanımanız açısından kendimden bahsettim. Sıkılmadan okuyan olduysa ne mutlu bana. En kısa sürede yeniden 'Hakkımda' sayfasını oluşturmayı düşünüyorum. Fazla kişi tanımadığımdan dolayı buradan (kabul edeceklerse) +Oktay Yenitürk ve +Emre Yildirim'ı mimliyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder
yorumunuzu buraya yazabilirsiniz